Ve beklenen gün 18 Nisan...Bir insan yas tutmak için özellikle gün bekler mi? Ben beklerim. Her yıl şiddeti artarak tutarım yasımı. İşin kötüsü şiddet arttıkça kabuğuma çekilmem artar. Biraz daha saklan...Biraz daha...Hayat devam ediyor zırvalarına da çok alışmış bir halde tabi. Yapacak bişey olmadığını biliyoruz herhalde. Biliyoruz zaten koyan da o be bilader. Ben 14 yaşındaydım. Üstüne 14 yıl daha eklemişiz. O orda toprağın altında. Ben burda. 14 yıl toprağın altında olmak nasıl bir duygu diye düşünüyorum bazen. Yani saçma biliyorum ama düşünüyorum işte. Engelleyemiyorum. Bunun normal hayatıma yansımaması lazımmış. Öyle diyorlar. Peki yansımasın ben içerde de hallederim işimi. Maskeler iyi ki var. Olmasaydı düşünsenize halimi...

Uzun lafın kısası bugün 18 Nisan ve benim her anlamda idolüm olan adamın ölüm yıl dönümü. Doğum ve ölüm günlerinin yakın olması da bir o kadar can yakıcı. Onunla neler yapabileceğimizi düşününce gerçekten çok özlüyorum. Evlendiğimi falan görebilseydi...Ne bileyim işte belki de çok çatışacaktık. Neyse saçmalıyorum ben. Öylesine paylaşayım dedim. O zaman bana mutlu yaslar...

Yorumlar