Kitap Güncesi - I -

   
    Şu ara kendime maşallah demeliyim ki kitaba odaklanma konusunda gayet iyi gidiyorum. Herkese arada sırada kitap bile görmek istemediği zamanlar denk geliyordur. Hazır kolay okuyabiliyorken bir kaç kitap geçirdim elden. İlk olarak "Cumhuriyet'in Divası Müzeyyen Senar" isimli kitaptan bahsetmek isterim. Ben Müzeyyen Senar'a gerçekten çok büyük saygı duyuyorum ve hayranıyımdır. Bu kitapla o kadar eğlendim ki... Radi Dikici bu kitabı yazmakla ne iyi etmiş...Müzeyyen Senar'ın hayatını,müzisyen kişiliği yanında normal hayatında nasıl biri olduğunu vb.konularda fikir sahibi olabilirsiniz. Çok akıcı ve yalın bir dili olması da insanı kitabın içine sürüklüyor. Bir de Allah daha da ömür versin ama ölmeden kendisini bir ziyaret edebilsem...



    İkinci olarak "Lüsyen" isimli kitabı bitirdim. Can Dündar'ın hangi kitabını okusam genelde hızla ilerliyorum. Bu kitabı Paulo Coelho'nun Elif'i ile birlikte almıştım. İşin açıkçası Elif'ten çok sıkıldım. Ama Lüsyen belgeselvari olmasından mıdır nedir daha sürükleyici geldi bana. Hani böyle bazı kitaplar alçıya alır ya insanı misal Masumiyet Müzesi...İlerlersin ama sakız gibi uzar da uzar....Onlardan değildi en azından. Kitap Lüsyen adında bir hatun kişisiyle Abdülhak Hamid isimli şairin aşkını anlatıyor. Lakin basit bir aşk romanından çok Osmanlı'nın son dönemlerini, Cumhuriyet'in ilk zamanlarını da inceleyebileceğiniz bir belgesel roman. Ama Can Dündar'ın sinema filmi "Mustafa"da taraflı davrandığını düşünmüştük. Bu kitapta da onu aradım acaba burda ne demek istedi şurda ne demek istedi diye. Kendi kendime kıllandığım da oldu ama yine de  kitap oldukça güzel.


    Üçüncü olarak Açlık Oyunları serisine başladım. Bilim Kurgu - Fantastik tarzlarında sayılabilecek bu kitabın ilki oldukça akıcıydı. Dili de gayet basitti. Konusuna pek girmeyeceğim...İkinci kitabını henüz bulamadım. Bu kitabın yakında filmi de geliyor üstelik. Sağlam film olurmuş gibi geliyor. Hadi bakalım göreceğiz.

Yorumlar